Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya

Kültürpark Platformu’ndan açıklama: Kültürpark’ta yaşamın sürmesini istiyoruz

Kültürpark Platformu, 94. İzmir Enternasyonal Fuarı açılırken yaptığı açıklamada, “Kültürpark bir fuar alanı değil, halkın yaşam alanıdır” mesajını verdi.

Kültürpark Platformu, 94. İzmir Enternasyonal Fuarı açılırken yaptığı açıklamada, “Kültürpark

İzmir’in merkezindeki en büyük yeşil alan olan Kültürpark, 89. yaşını kutlarken 94. İzmir Enternasyonal Fuarı da kapılarını açmaya hazırlanıyor. Kültürpark Platformu, tarihi parkın geleceğine dair kapsamlı bir açıklama yaparak, alanın korunması ve yeniden “Halk Okulu” kimliğiyle yaşatılması çağrısında bulundu.

“Kültürpark sadece bir park değil, belleğimizdir”

1936’da açılan Kültürpark’ın İzmir’in en önemli kamusal alanlarından biri olduğunu vurgulayan platform, parkın erken Cumhuriyet döneminden günümüze kadar kentin sosyal, kültürel ve ekonomik belleğinde eşsiz bir yere sahip olduğunu belirtti. Açıklamada, “Kültürpark, bu şehrin ve ülkenin anı defteridir. Fuarlarla anılsa da, özü itibariyle halkın nefes aldığı, öğrendiği, eğlendiği, sosyalleştiği bir yaşam alanıdır” denildi.

İZFAŞ ve hangarlara tepki

Kültürpark’ın yıllar içinde fuar organizasyonları nedeniyle aşırı yapılaşmaya maruz kaldığını ifade eden platform, Gaziemir’de Fuar İzmir açılmış olmasına rağmen parkın üzerindeki yükün kalkmadığını dile getirdi. Açıklamada, “2002 yılında geçici olarak kurulan hangarların kaldırılması için verilen taahhüt yerine getirilmedi. Kültürpark hâlâ ağır etkinlik yükü altında” ifadeleri yer aldı.

Platformun talepleri

Kültürpark Platformu, parkın geleceğine dair şu talepleri öne çıkardı:

Kültürpark’ın tarihsel ve ekolojik kimliği korunmalı.

Yeni yapılaşmalara son verilmeli, park betondan arındırılmalı.

Koruma Amaçlı İmar Planı katılımcı bir süreçle hazırlanmalı.

Hangarlar kaldırılmalı, Basmane Çukuru kamusal alan olarak düzenlenmeli.

Parktaki restorasyon çalışmaları şeffaf ve halkın katılımıyla yapılmalı.

Ağaç varlığı artırılmalı, canlıların yaşamı korunmalı.

Etkinlikler parkın kapasitesini aşmayacak şekilde düzenlenmeli.

Kültürpark Alan Yönetim Planı oluşturularak belediye, meslek odaları ve sivil toplumun eşit söz hakkı olmalı.

“Kültürpark hepimizindir”

ıklamada şu ifadelere yer verildi:

Kültürpark İzmir kent merkezindeki en büyük yeşil alan, tarihi ve kültürel geçmişi ile kent belleğinin en önemli parçalarından birisidir.

Cumhuriyet’in kuruluşundan itibaren dünyadaki ve Türkiye’deki değişimlerin izlerini kaydetmiş, sosyal, kültürel,  sanatsal ve ekonomik yaşama eşsiz katkılar sunmuş yaşayan bir tarih, bir kültür varlığı ve gerçek bir “Halk

Okuludur”. Erken Cumhuriyet döneminden bugüne kadar kentin sosyo-ekonomik, kültürel, ideolojik, mekânsal  hafızasının en önemli unsurlarından birisi olarak modern mirasımızın da önemli bir unsurudur.

1936’da açılan KÜLTÜRPARK halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitki ve hayvanlarla karşılaşacağı onları  tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, spor yapacağı bir kamusal alan, bir yaşam alanı olarak kurgulandı.  Kültürpark’tan çok daha farklı bir olgu olan FUAR ise ilk kez 1923’de Yerli Malları Sergisi, izleyen yıllarda  9 Eylül, Ulusal Sergi, Panayır gibi adlarla kentin çeşitli yerlerinde, 1936’dan itibaren de en müsait alan olarak  görülerek Kültürpark içinde düzenlenmeye başlar. Bu “mekânsal birliktelik” zaman içinde Kültürpark’ın “Fuar”  olarak tanımlanmasına yol açsa da bu yerleşime hep geçici bir çözüm olarak bakılır ve Fuar için kent merkezi  dışında, elverişli alan arayışları hep gündemde olur.  Başlangıçta, çağdaş ve mütevazı yapılar içinde, kentlinin aydınlanmasına, gelişmesine katkıda bulunan  İzmir Enternasyonal Fuarı; zaman içinde sergi ve eğlence işlevlerindeki büyüme nedeniyle aşırı  yapılaşmaya, parkın yeşilini kemirerek büyüyen, beton yoğunluklu bir alana dönüşür.  Kültürpark’ın yaşam eğrisindeki önemli kırılma yılı 1990’dır. Bu dönemde Kültürpark bir yandan “doğal ve  tarihi sit” olarak koruma altına alınırken, İzmir Büyük Şehir Belediyesi ile sermayenin örgütlendiği Odaların  ortaklığında İZFAŞ kuruldu. Parktaki tüm iş ve işletmeler kar amaçlı bu yönetime geçti. Aynı yıl İZFAŞ’a bir  diğer destek; Basmane çukuru’nu, Kültürpark dışında kabul eden, Fuar hangarlarının önünü açan, ancak  şartnamesinden, jürisine kadar her aşamada hukuki tartışmalara konu olan, “Kültürpark Düzenleme ve Mimari  Proje” yarışması ile geldi. Uzun tartışmalar sonucunda Kültürpark’ın kimliğini oluşturan özgün yapılar  dışında bütün yapıların yıkılmasına, Basmane bölgesinde de kalıcı olmayacak sergi hollerinin,  hangarların yapılmasına karar verilirken, İZFAŞ’ın hızla büyüyüp, parkı istila etmesinin önü açıldı.

2000’li yılların başında KÜLTÜRPARK beton yapılardan önemli ölçüde arındırılırken, birkaç yıl içinde tüm  muhalefete karşın, alandaki ağaçlar kesilerek, yer altı otoparkı inşa edildi. Aynı yıllarda Yeni Fuar kompleksinin  açıldığında “KALDIRILMA kaydı ile GEÇİCİ” olarak bugünün kişiliksiz, devasa hangar yapıları kuruldu.  Bu yapı “İzmir Fuarı devreye sokulduğunda sökülebilecek şekilde temelsiz kuruldu”. Üstelik yazılı olarak “Fuar  alanı tamamlanınca boşaltılacağı” taahhüt edildi ancak Fuar İzmir 2015’te açılmasına rağmen 10 yıldır bu  konuda bir adım atılmadı.

İZMİR FUARI GAZİEMİR’DE AÇILDI AMA KÜLTÜRPARK ÖZGÜRLEŞEMEDİ.

89 YAŞINDAKİ KÜLTÜRPARK İÇİN İSTEKLERİMİZ;

1936’da kurgulandığı gibi “halkın rahat nefes alacağı, çeşitli bitkileri, tanıyacağı, eğleneceği, öğreneceği, spor  yapacağı” bir kamusal alan, bir yaşam alanı olmasını İSTİYORUZ…  Kentte yaşayan, talandan kurtulmuş, tarihsel, kültürel ve 90 yıllık sürede oluşan ekolojisiyle bu alanın değeri  bilinsin İSTİYORUZ…  Kültürpark’ın tarihsel, kültürel ve ekolojik etkileriyle sadece bir park olmadığını, kentimizin ve ülkemizin bir anı  defteri olduğu hiç unutulmasın İSTİYORUZ…  Kültürpark’ı çok uluslu, çok kültürlü tarihi geçmişi ile Cumhuriyet sonrası oluşan muhteşem belleğinin göz ardı  edilmemesini İSTİYORUZ…

Doğal ve tarihi sit alanı olan Kültürpark’ın en temel şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına uygun olarak  yapılmış ve kamu ile paylaşılarak, ortaklaşılmış bir Koruma Amaçlı İmar Planı olsun İSTİYORUZ… 

Kültürpark’a arsa, bina ve altyapı yatırımı gerektirmeyen hazır, boş bir alan gözüyle bakılmamasını, fuar,  pazar, butik müze gibi amacı dışında işlevlendirme arayışlarına son verilmesini İSTİYORUZ…  Kültürpark’la ilgili sahiplenme ve müştereklik kavramlarının geliştirilerek mekânsal aidiyet hissini önü açılsın  İSTİYORUZ…

Geçtiğimiz yıllarda Demokrasi Üniversitesine klasörlerce yaptırılan çalışmaların özellikle parkın taşıma  kapasitesi ve afetle ilgili sonuçlarının plana yansıdığını görmek İSTİYORUZ…ü

Kültürpark’taki %5 emsal kararlarının uygulanmasını, fazlalıklardan parkın arındırılmasını İSTİYORUZ…

Kültürpark’ın korunacak yapı stokunda yer alan yapılardaki; onarım ve restorasyonların şeffaf ve katılımcı bir  süreçlerle gerçekleştirilmesini İSTİYORUZ…

Söküleceğine” dair 2002 yılında yazılı taahhüt verilmiş olan Hangarların hemen kaldırılması için gereken  işlemlerin başlatılmasını İSTİYORUZ…

Basmane Çukuru’nun –arazisinin- tüm geçmişinde farklı kamusal alan nitelikleriyle Kültürpark’ın parçası  olduğunun göz ardı edilmemesini İSTİYORUZ…

Kültürpark’ta yeni yapılaşmayı aklına getirmeyecek, “parktaki müzeler yeterli, ağaç müzesi hariç yenisine  ihtiyaç yok” diyecek, sert zemin ve beton alanlardan parkı temizleyecek bir anlayış İSTİYORUZ…

Paraşüt Kulesi gibi neredeyse bir asırlık geçmişi olan bir kuleyi “depremden etkilendi” diye yıllarca kapalı  tutulmamasını İSTİYORUZ…

Celal Atik Spor Salonunun sonradan yapılmış eklerden kurtarılarak, orijinal haline döndürülmesini  İSTİYORUZ…

”Asayiş” adı altında Kültürpark’a yerleşen Çevik Kuvvetin artık parkı terk etmesini İSTİYORUZ…

Kültürpark’a “pazar yeri” kurularak, park içi araç trafiğinin meşrulaştırılmasını, parkın tarihinde ve kentin  belleğinde asla yeri olmayan bu yanlıştan artık dönülmesini İSTİYORUZ…

Önceki yönetimin Ada ve Göl Gazinolarına “restorasyon” adı altında nasıl müdahale ettiği hala belleklerimizde.  Gazinoların taşıdığı “modern miras” değerlerini göz ardı etmeden, onları halkın kullanımına açık sosyalleşme  alanları olarak planlanan bağlamlarından kopartılmamasını, parkta birilerinin projelerini yaşama geçirmek için  müze planlanması anlayışına son verilmesini İSTİYORUZ…

Kültürpark’ın tarihi değeri olan 9 Eylül Kapısı pencerelerinin İzmir Kahve görselleri ile kapatılmasından rahatsız  olunmasını İSTİYORUZ…

Kültürpark’ın yaşlı ve yorgun bünyesinin taşıyamayacağı kadar ağır etkinlik yükünden parkı kurtarmak  İSTİYORUZ…

Kültürpark’ın “Kent Parkı” kimliğini yadsınmasın, yeşil doku artırılsın, 7 bin bitkiye sahip çıkılıp, ağaç sayısı  artırılsın İSTİYORUZ…

Kaldırılan Lunapark ve kaldırılacak olan hangarlardan kazanılan – kazanılacak alanların Arberetum, canlı ağaç  müzesi olarak değerlendirilmesini İSTİYORUZ…

Park’ı kendisine mekân edinmiş kuşu, kurdu, böceği, sürüngeni, sincabı, kediyi, köpeği Kültürpark’ın sahipleri  olarak kabul eden, onların yaşamını sürekli kılacak ortamın sağlanmasını İSTİYORUZ…

Kültürpark’ta hem “her gün gidip gelinebilecek alanlar (spor alanları, etkinlik alanları, kurslar…)” hem de “bir  araya gelme, örgütlenme, sosyalleşme” imkânlarına yol açacak “Halk Okulu” söylemine uygun alanlar

sağlansın İSTİYORUZ…

Kültürpark’ın misyonunu esas alıp; alandaki kültürel, sanatsal faaliyetlerin katılımcı bir şekilde planlanması ve  yaşama geçirilmesini İSTİYORUZ…

Parkın değişik alanlarının yük kaldırma gücü belirlenerek, etkinliklerin yoğunlaştırılması değil, zemine ve  zamana yayılmasını İSTİYORUZ…

Kültürpark’ın esas olarak “eğlence faaliyetleri mekânı” olmadığının kabul edilmesini İSTİYORUZ…

Kültürpark’ı soylulaştırmadan, kentlinin kullanımı için hazırlayacak, her yaş grubundan, her ekonomik sınıftan  bireyin katılacağı etkinlikler ile koruma ve yaşatma dengesi gözetilsin İSTİYORUZ…

Hem dinlenme, hem spor hem de sosyalleşmek için parka gelenlerin yararlanabileceği tuvalet, içme suyu, duş,  kullanım ve temizlik suyu gibi ihtiyaçların sağlıklı koşullarda temin edilmesini İSTİYORUZ…

Kültürpark’ta yıllardır eksikliği yaşanan yeme – içme (çay bahçesi, restoran), kitap – gazete satış  hizmetlerinin İzmir Sanat, Göl ve Ada Gazinoları ile birlikte hareketli büfelerle çözülsün, semaverde çay içme,  sebil içme suyu geleneğini yaşatılsın İSTİYORUZ…

Kültürpark’ta temizlik, güvenlik, emanet alanı gibi gereksinimlerin sağlanmasını İSTİYORUZ…

Butik etkinliklerle parkın doğası, kullanıcı ve parkta yaşamını sürdürenlerin huzuruna zarar vermeyecek, dar  zaman aralığında yüksek katılımları öngörmeyecek etkinlikler İSTİYORUZ…

Kültürpark’ta yaşayan canlıları rahatsız edecek düzeyde ses ve ışık yayacak organizasyonlar olmasın  İSTİYORUZ…

Fuarlar için yıllar önce Gaziemir’de yeni bir alan belirlenmesine rağmen, Kültürpark’ta fuar, festival, yarışma  vb’i başlıklar altında parkın taşıma kapasitesini aşan, ekolojisini zorlayan, sermayenin çıkarlarını kollayan

faaliyetler desteklenmesin İSTİYORUZ…

Kültürpark’ın m2’si dolarla satılan bir ticari alan olmaktan çıkartıp, kurucu iradenin söylediği gibi, “doğa ve  yaşamın içinde öğreten Halk Okulu’na” dönüştürülsün İSTİYORUZ…

Ticari bir kuruluş olan İZFAŞ’ın halkın Kültürpark’ı ile ilişkisi hemen kesilsin İSTİYORUZ…

Ziyaretçi programlarından, kullanım çeşitliliğine kadar katılımcı, şeffaf ve denetlenebilir süreçlerin yürütüldüğü  bir Kültürpark Alan Yönetim Planı oluşturulmasını İSTİYORUZ.

Parkımız belediye, akademik meslek odaları, Kültürpark Platformu gibi ilgili aktörlerle kurulacak, eşit oy  hakkına sahip bir Meclis aracılığı ile yönetilsin İSTİYORUZ…

Sermayeyi “kırmaktan, gücendirmekten” değil, oradaki yaşamı zedelemekten çekinilsin İSTİYORUZ…

Sermayenin Kültürpark’ta gözünün olduğunu bilerek, Kültürpark’a, Kültürpark Platformu gibi sahip çıkılsın  İSTİYORUZ…

Kültürpark’ın ekolojisinin korunmasını, yok olmasına göz yumulmamasını, gözü bu vahada olan sermayenin  parka destekçi yapılmamasını İSTİYORUZ…

Bugünkü sorunlarının çözümü, geleceğin planlanması, yönetilmesi ve gelecek nesillere ulaştırılması için  demokratik bir KÜLTÜRPARK Meclisi’ni de içerecek şekilde katılımcı ve çoğulcu bir yönetim modelini

benimsemiş ve uygulayacak bir Yönetim istiyoruz. 

KÜLTÜRPARK PLATFORMU

KÜLTÜRPARK Özgürlük duygusudur.

KÜLTÜRPARK İzmir’in oksijen deposudur.

KÜLTÜRPARK Kentin merkezinde, bir vahadır.

KÜLTÜRPARK Tüm ülkenin kültürel anı defteridir.

KÜLTÜRPARK Doğal güzelliktir, doğa ile birlikteliktir.

KÜLTÜRPARK Halk Okuludur.

KÜLTÜRPARK Hepimizindir